SINIF BİLİNCİMİZ NE DURUMDA?
Konuya ideolojik bir anlam yüklemeden, en yalın haliyle memurlar yani ücretliler açısındanaçıklamak istersek; sınıf bilinci “Toplumda ücretlilerden oluşan memur kesiminin, kendi çıkarlarının gerektirdiği yönde hareket etmesini sağlayan bir bilinçtir.” diyebiliriz.
Çalışanların ortak ekonomik, sosyal, kültürel, mesleki hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla oluşturulan tüzel kişilik olarak tanımlanan sendikalar; toplumsal sınıf bilinci açısından en önemli yapılardır. Çünkü üye çıkarları buralarda savunulur. Çalışanlar da bu temel gerekçe ile sendika tercihlerini belirler ve üye olurlar.
Ancak Türkiye’de gerçek böyle midir?
Bu soruya geçmeden önce; memur ve emeklilerin son üç yıllık ekonomik durumuna bir bakalım. Özellikle TÜİK’in veri açıklama sisteminde değişikliğe gittiği 2022 yılından başlamak istedim.
6’ncı Dönem Toplu Sözleşmede memurlar için 2022 yılında %5+%7 maaş artışı öngörülmüş, yıllık enflasyon %64,27 çıkmış, %51,92 enflasyon farkı oluşmuştur. Aynı şekilde, 2023 yılında %8+%6 maaş artışı öngörülmüş, yıllık enflasyon %64,77 çıkmış, %50,29 enflasyon farkı oluşmuştur.
7’nci Dönem Toplu Sözleşmede memurlar için 2024 yılında %15+%10 maaş artışı öngörülmüş, yıllık enflasyon %44,38 çıkmış, %17,88 enflasyon farkı oluşmuştur. 2025 yılı Ocak ayı için %6 maaş artışı öngörülmüş, Ocak ve Şubat ayı enflasyon oranları toplandığında ilk iki ayda %1,4 enflasyon farkı oluşmuştur.
Bu verilere göre, memur ve emeklisi hiç maaş artışı almamış, sadece birkaç ay gecikmeli olarak TÜİK’in açıkladığı enflasyon karşısında korunmuştur.
Mevcutta, TÜİK Eski Başkanının kamuoyuna yansıyan TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığı ve son üç yılda %31 oranında eksik açıklandığı iddiası var. Konu yargıya da intikal etmiş durumda. Bu iddia mahkeme kararı ile ispatlanırsa memur ve emeklilerin %31 oranındaki kayıplarının giderilmesi gerekecek.
Türkiye’nin ekonomik büyümesi var ki, Gayri Safi Yurt İçi Hasılamız 2022 yılında %5,6, 2023 yılında %5,1 ve 2024 yılında %3,2 artmış, üç yıllık büyüme %14,54 olmuştur. Ancak, memur ve emeklileri bu büyümeden yani refahtan pay almamışlardır. Aslında ülkemiz 18 çeyrektir büyümüş, ancak ücretlilere bunun hiçbir katkısı olmamıştır.
Bu arada; TÜRK-İŞ tarafından açıklanan verilere göre; dört kişilik bir ailenin Şubat 2025 ayı yoksulluk sınırı 75.973,49 TL’ye ulaşmış durumda. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre ortalama memur maaşı 49.598,7 TL.
Tüm bu veriler ışığında; sınıf bilinci olan memurlar ve memur çıkarlarını koruma görevi olan sendikaların haklarını korumak için bu haksızlıklara karşı mücadele etmesi gerekmez mi?
Bu verilere göre; memurlar %50 gelir kaybına uğramışlardır.Ortalama memur maaşı baz alınırsa, toplam kayıp aylık 24.800 TL.
Şimdi gelelim asıl soruya:“Bu kayıplara neden olan Toplu Sözleşmenin tarafı konfederasyon ve sendikalardan hesap soracak mıyız? Yoksa, Çin malı bavul, powerbank, akıllı saat, termos hediyelere tevessül edip, sınıf bilincimizi yok edip bu sendikalara destek vermeye devam mı edeceğiz?”
Şikâyet ettiğimiz durumdan kurtulmanın yolu; yetkili sendika tercihini değiştirmektir. Denenmişleri kenara bırakarak gerçek hak ve hukuk mücadelesini yürüten yeni nesil sendikacılığın temsilcisi Kamu Birliği Konfederasyonu ve bağlı sendikalara üye olmak ve mücadelesine destek vermektir.
Eminiz ki, Kamu Birliği Konfederasyonu öncülüğünde memurların gerçek hak ve hukuk mücadelesinin yürütülmesi ile, insan onuruna yaraşır bir gelir ve yaşam koşullarına kavuşulacak, Çin malı hediyeler yerine artırılmış geliriniz ile kendi ihtiyaç, istek ve tercihinize uygun ürünleri kendiniz alabileceksiniz zaten.
En başta yönelttiğim “Türkiye’de gerçek böyle midir?” sorusunun cevabı yukarıdaki satırlarda açık açık yer alıyor.
O halde, memur ve emeklileri olarak sınıf bilincimizi tekrar oluşturarak, ortak çıkarlarımız için mücadele edelim, hakkı, hukuku, adaleti ve liyakati savunalım. Önceleyelim. Birlik olalım, iri olalım, diri olalım. Kamu Birliği Konfederasyonu çatısı altında birleşelim.
Tuncay CENGİZSAVDES-SEN Genel Başkanı ve Kamu BirliğiKonfederasyonu Genel Sekreteri
© 14.03.2025